Bu hikaye heybetli ve mistik bir dağın eteğinde başlıyor. Gençken bir arkadaş olarak sevmediğim ve ne anlama geldiğini kesinlikle anlamadığım bir yer. Yaşamayı seçmediğim isteğim dışında götürüldüğüm bir yer. Olgunlaşmamış iradem genç ve yanlış fikirlerle doluydu. İlk kez bir kitap aldığım yer o dağın eteğiydi. Yapacak başka bir şey olmadığı için okuyordum. İnternet yoktu cep telefonu yoktu. Evde telefon hattımız veya açık TV antenimiz yoktu. Sadece kitaplar vardı. Bazıları dikkatimi çeken konulara sahipken diğerleri çok fazla değildi ama bu durumda mevcut olan her şeyi okuyordum bu yüzden delirmeyeceğim.
Bu kitap benim önerim bir şeyleri fark etmenize gözlerinizi açmanıza değişmeye ve büyümeye başlamanıza yardımcı olacak bazı unsurlar vermek için benim işbirliğim. Bilgelik ve bilgi ile ilerlemek. O kadar çok değişebilirsin ki takılmayı bıraktığın arkadaşların seni tekrar tanımak zorunda olduklarını hissederler.