Usul Hukuku alanında yer edinmesi oldukça olumlu olan bir kurumun İş Hukuku kapsamında uygulanırken oldukça olumsuz sonuçlara sebebiyet vermesi kanaatimizce tek bir temelden kaynaklanmaktadır. Kendi alanının prensipleri içerisinde uygulanırken birçok faydalı sonuç doğuran ancak taşmaması gereken alanlara sirayet etmesi nedeni ile huzurdaki problemleri doğuran etken kanaatimizce işçi lehine yorum ilkesidir. İş Hukukunun temel prensiplerinden biri olan bu ilke kanaatimizce olmaması gereken şekilde Usul Hukukuna uygulanmaya çalışılmaktadır. Bu makul olmayan çabanın sonucunda da Usul Hukukunun uygulamadaki öncelik sıralamasını kaybettiği HMK kapsamında düzenlenmiş bir dava türünün işçilerin lehine her şartta uygulanabilecek bir yönteme dönüştüğü tarafımızca gözlemlenmektedir. İşçi-işveren ilişkilerinden doğan uyuşmazlıkları incelemekle görevli iş mahkemeleri maalesef tabi oldukları yargılama usulü ilkelerini bir kenara bırakarak bu temel konuda karar vermemektedir. Yapılan bu çalışmada doktrinde herhangi bir görüş birliği sağlanamamış olan ve günümüze değin Yargıtay Dairelerinin çelişkili kararlar ortaya koymuş oldukları bu hususun incelenmesi amaçlanmıştır.