Kıbrıs coğrafi konumu nedeniyle tarihten günümüze önemini koruyan bir yer olmuştur. Sahip olduğu jeopolitik konumu nedeniyle gücü elinde bulundurmak isteyen devletler tarafından bir çekim merkezi olmuştur. Özellikle Orta Doğu coğrafyasına olan yakınlığı sahip olduğu yeraltı zenginlikleri ve önemli su yollarını kontrol altında tutması Kıbrıs'ın önemini her daim arttırmıştır.
1571'de Kıbrıs'ta başlayan Türk hâkimiyeti 1878'de Kıbrıs'ın İngiltere'ye devri ile son bulmuştur. 1914'te İngiltere tarafından ilhak edilen Kıbrıs adası Rum-Yunan ikilisinin Enosis sevdaları nedeniyle adeta bir savaş alanına dönmüştür. Kıbrıs sorununun taraflar arasında çözümlenememesi ve devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda hakimiyet kurmak istemesi Kıbrıs adasında çözümsüzlüğü devamlı kılmıştır. AB'de soruna dahil olmasıyla birlikte Kıbrıs sorunu farklı bir boyut kazanmıştır.
Bu çalışmanın esas amacı Türkiye-AB ilişkilerinde Kıbrıs sorununu ortaya koyabilmektir. GKRY'nin AB'ye üye olmasıyla birlikte Doğu Akdeniz'de önemli bir aktör konumuna gelen AB Türkiye ile olan ilişkilerinin temeline Kıbrıs sorununu yerleştirerek Türkiye'nin üyeliğine karşı farklı bir politika izlemeye başlamıştır. Buna bağlı olarak bu çalışmada GKRY'nin AB'ye üyelik süreci ve Kıbrıs sorununun Türkiye-AB ilişkilerine nasıl endekslendiğini anlatmak amaçlanmıştır.