Üzerinden yüz yıl geçmesine rağmen Milli Mücadele Dönemi tarihimizin en çok tartışılan isimlerinden biri Giresunlu Topal Osman Ağa'dır. Hiç kuşku yok ki Osman Ağa'nın bu tartışmaların merkezinde yer alması Mondros Mütarekesi'nden sonra Trabzon Metropoliti Hrisantos tarafından 2 Mayıs 1919 tarihinde Doğu Karadeniz Bölgesi'nde bağımsız bir Pontus devleti kurulması talebini içeren bir memorandumun Paris Barış Konferansı'nda sunulmasından sonra Giresun ve havalisinde meydana gelen olaylardaki başat rolüyle ilgilidir. Osman Ağa'nın muhtemel bir çıkarma ihtimaline karşı Giresun kazası sahillerinin korunması amacıyla oluşturduğu Gönüllü Maiyet Müfrezesi ile başlayan "memleket topraklarını savunma" çabası ilk önce Müdafaa-i Memleket Komitesi ardından Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti Giresun şubesinin teşkilatlanmasıyla devam etmiş; Mustafa Kemal Paşa'nın ifadesiyle Sakarya Melhame-i Kübrası'na katılan 42 ve 47. Alayların oluşturulmasıyla zirveye taşınmıştır. Bütün bu çabaların ciddi bir maddi kaynağa ihtiyacı olduğu yıllarda başlangıçta gönüllülük esasına göre toplanan yardımlar giderlerin artmasına bağlı olarak Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından alınan kararlar doğrultusunda zorunlu ianelere dönüşmüştür. Toplanan yardımlar Varidat ve Sarfiyat Defterleri'ne işlenerek kayıt altına alınmış ve denetlenerek onaylanmıştır.
Giresun'da Milli Mücadele Dönemi faaliyetlerinin merkezinde bulunan ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Kâtib-i Umumisi olarak görev yapan merhum Osman Fikret Topallı'nın arşivinde yer alan Varidât ve Sarfiyât Defterleri bu sahadaki ilk yayın olma özelliği taşımaktadır. Ocak 1920 ile Ocak 1922 tarihleri arasındaki iki yıllık sürede toplanan yardımların kimlerden alındığı ile hangi tarihte ne amaçla kimlere ödendiğinin kayıtlarını içeren iki defter dikkatle değerlendirildiğinde; Cemiyet'in silah ve cephane dışında göçmenlerin iskan ve iaşelerinden öğretmen ve memurlara maaş ödenmesine Osmaniye İşçi Ocağı'nın kuruluşu ve işçi ücretlerinin ödenmesinden belediye hizmetlerine şehit ailelerinden idari teşkilatlanmaya değin Giresun'un sosyal yaşamına oldukça geniş bir yelpazede ciddi yardımlar sağlandığını gösterdiği gibi Topal Osman Ağa hakkındaki tartışmalara cevap niteliği de taşımaktadır.