Bürokrasi; siyasal yönetsel ve sosyal yönleri olan geniş bir kavramdır. Çeşitli anlamları bakımından toplumun devletin ve kamu-özel örgütlerinin geçirdiği aşamaları ifade etmekle birlikte; onların performansını yapılarını işleyişini örgütsel hayatın değişik yönlerini de anlatmaktadır. Yönetim sisteminin işleyişinde yer alan yasama yürütme yargı organları ile merkezi yönetim ve yerinden yönetim örgütleri içerisinde bürokrasi ile karşılaşmak her zaman mümkündür. Siyasilerin uyguladıkları ya da uygulamayı planladıkları kamu politikalarının en önemli araçlarından biri bürokrasidir. Bürokrasi bu anlamıyla devlet yönetimi içerisinde yer alan kamu personelini ifade etmektedir. Dolayısıyla bürokrasi siyasal karar alma süreci içinde yer almayan fakat alınan kararların uygulama sürecinde yer alan bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte bürokrasinin sahip olduğu uzmanlık bilgisinden ve siyasal kararların alınma sürecindeki fonksiyonundan hareketle siyaset bürokrasi ilişkisini açıklayan farklı görüşler bulunmaktadır.
Siyaset ile bürokrasi arasındaki ilişki her dönemde farklı bir seyir izlemiştir. Bürokrasi ve siyaset arasında özellikle topluma yüklenilen anlam bağlamında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Bu ilişki kimi zaman uyum içerisinde kimi zaman bir çatışma içerisinde sürmüştür. Siyasetçilerle bürokratlar arasındaki uyum bu yapıların güçlenmesine katkı sağlarken; uyumsuzluk zayıflamasına sebep olacaktır.
Bu bağlamda Türkiye'de siyaset bürokrasi ilişkisinin -Türk siyasal hayatında öneme sahip belirli dönemler takip edilerek- Tanzimat'tan günümüze süreklilik unsurları ve değişim dinamikleri açısından incelendiği bu çalışmanın literatüre katkı sunacağına inanıyorum.