Osmanlı tarih yazıcılığında önemli bir yer tutan "şehnamecilik" vakanüvisliğin ihdasından önce resmî bir mansıp olarak karşımıza çıkmaktadır. Tâlikîzâde Mehmed Subhi Efendi'nin ele aldığı son telifi "Eğri Seferi Şehnamesi" tarihî içerik itibariyle bu bakımdan çok önemli bir kaynaktır. Eğri Seferi olayını işleyen çağdaş kaynaklarla da ana hatlarıyla büyük bir uygunluk göstermektedir. Bazen diğer kaynaklardan daha fazla tafsilat vermesine karşılık bazı hususlarda konuyu dar çizgileriyle ele almaktadır fakat eser manzum olmasına rağmen müellifin tarihî muhtevayı aksettirmekteki ve özellikle eser bir şehname olması yüzünden sık sık padişahı ve askerlerini abartarak methetmesindeki başarısı gözden kaçmamaktadır. Bu husus çağdaş eserlerle ve bizzat hadisatın müşahidi olan müelliflerin yazdıklarıyla yapılan tenkidî mukayese sonucu açıkça ortaya çıkmaktadır.