Marksist psikolojinin kurucu ismi ve öncüsü Lev Vygotsky bu önemli yapıtında zihin yapılarının ve işleyişinin toplumsal ve kültürel çevre ile nasıl bir etkileşim içinde bulunduğunu gözler önüne seriyor. Bireyi içinde yaşadığı toplumdan ayrı yalnızca biyolojik dürtüleri ve öznel düşünce dünyasıyla ele alan bireysel-idealist psikolojinin yerine tarihsel materyalizm temelinde yeni bir psikoloji inşa ediyor. Psikoloji ve eğitime dair kuramsal açıklamalarının yanısıra bu çıkarımlara ulaşmasını sağlayan deneysel çalışmalara da kitapta yer veriliyor. Gelişim çağındaki çocuklarla gerçekleştirdiği çalışmalarla algı dikkat bellek çocuklukta alet ve sembol kullanımı gibi süreçlerin doğasını keşfedişine tanık oluyoruz. 20. yy. başlarında Sovyet Rusya'da yaşanan büyük dönüşümün en hızlı olduğu dönemlerde gerçekleştirilen bu çalışmalar sadece Rus coğrafyasında değil batı bilim dünyasında da büyük bir coşku ve takdir ile karşılanmış; gelişim ve eğitim psikolojisi alanının temellerini atmıştır. Vygotsky günümüzde de psikoloji biliminin en çok atıf alan kuramcılarından olmaya devam ediyor.