Her toplum tarihî süreçlerin getirdiği birtakım sebeplere bağlı olarak değişik kültür İnanç ve dini dairelerin içinde yer almışlar veya almak durumunda kalmışlardır. Bu durumun ortaya çıkması bazen geniş anlamda tarihî coğrafî siyasî ve sosyolojik sebeplere dayanabileceği gibi bazen de ticari temaslar misyonerlik çalışmaları şeklinde kendini gösteren insani faaliyetler gibi ikincil sebeplerden de kaynaklanabilmektedir. Bahse konu tarihi süreci Türkler de yaşamış Türkler de farklı kültürlerle dinlerle siyasî ekollerle tanışmaktan doğan inanç unsurlarını sosyal bünyelerine alarak bu unsurları günümüze kadar taşımışlardır. Bu benimseyiş dönem dönem yüzeysel nitelikler taşırken bazen de toplumu derinlemesine etkilemiştir. Her ne şekilde olursa olsun Türklere dışardan giren inanç ve kültürel unsurlar büyük oranda bir boya ve dekor unsur olarak kalmış sosyal yapının içinde hiçbir zaman asıl inanç öğelerinin yerini alamamış Türkler bu unsurlarını çoğunlukla öz inanç unsurlarıyla birleştirerek yeni bir ahenk yaratmasını bilmişlerdir.