Hayatını bir türlü rayına oturtamamış ailesinden tam anlamıyla kopamamış üniversite son sınıf öğrencisi Jessica Fletcher tezini yazmak için başka bir eyalete taşınmalı kafasını kendisini ziyadesiyle bunaltan annesinden uzaklaşarak dağıtmalıdır. Uzun bir uğraştan sonra bulduğu normallerinden oldukça siyah olan ev gözüne cazip görünmüş eve taşınmaya karar vermiştir. Ama ev sahibi kendisini gizliyor iletişim numarası hariç hiçbir kişisel bilgisini paylaşmayarak değişik bir gizlilik politikası izliyordu. Jessica başka çaresi olmadığını düşündüğünden evi kiralamakta karar kılmıştı. Fakat bir süre sonra evin aslında pek de iyi bir geçmişe sahip olmadığını anlaması uzun sürmemişti. Ev sahibinin güttüğü gizlilik politikasının arkasında tam olarak ne vardı? O kimdi ve neden bu evi başkasına kiralamaya ihtiyaç duymuştu?
Sorular aklını kurcalarken ev sahibi ve evin geçmişi hakkında yaptığı araştırmalar da kasabada yaşayan insanlar tarafından net bir cevaba kavuşturulmadığı için artık her şeyi kendisi yapması gerekmekteydi. Hayatının geri dönüşü olmayan bir çıkmaza girdiğine şahit olurken evde olup bitenleri araştırmaya ev sahibinden sakınmaya çalışmaktaydı. Hâlbuki meraklı kişiliği ve sorgulayan yapısı ona pek de yaramayacağa benziyordu. İhtiyaç duyduğu araştırma hissinin kendisini tehlikeye attığına şahit oluyordu. Amansız iyi düşünülmüş ve hayati bir tehlikeye...
Evin geçmişini araştırırken tanıklık ettiği olayların kendisiyle bir bağı olduğunu anladığında her şey için çok geçti artık o da oyunun bir parçası hâline gelmişti. Ya bu oyunu oynayacak ya da başkalarının yükünü yüklenmek zorunda kalacaktı...