Ülkemizde inşaat sektörünün gelişiminin kaçınılmaz olarak hukuk alanına da yansımaları olmaktadır. İnşaat yapımını konu alan sözleşmelerin bir çoğu sözleşme taraflarının farklı amaçları ve menfaatleri dahilinde Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiş olan salt eser sözleşmesi niteliğinden farklılaşmıştır. Bu hususa verilebilecek en yaygın örnek eser sözleşmesi ve satış sözleşmesi unsurlarını yapısında barındıran karma sözleşme niteliğindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesidir. Bununla birlikte yine uygulamadan doğmuş olan ve gün geçtikçe yaygınlığı artan bir başka inşaat sözleşmesi de sonuca katılmalı sözleşme niteliğinde olan gelir paylaşımlı inşaat sözleşmesidir. TOKİ ve Emlak Konut'un arsa sahibi sıfatı ile taraf olduğu inşaat sözleşmelerinde uyguladığı bir model olarak Türk Hukuku'nda yaygınlık kazanmıştır. Bununla birlikte bu sözleşme tipinin özel hukuk kişileri arasında yaygınlaşması gecikmemiştir. Gayrimenkul geliştirme sektöründe kendisine giderek daha fazla yer bulan bu sözleşme tipinin ortaya çıkardığı sorun ve uyuşmazlıklara kalıcı çözümler oluşturmak gayrimenkul geliştirme faaliyetlerinin sorunsuz işleyişi ve mağduriyetlerin oluşmaması noktasında önem arz etmektedir.