"Namuslu olabilecek kadar sâhib-i iz'ân olmayanların sülûk edecekleri tarîk hile ve mefsedettir!"
Nevşehirli bir Osmanlı Rumu olan Doktor Arhangelos Gavril tarafından 1911'de kaleme alınan Anadolu Osmanlı Demiryolu ve Bağdat Demiryolu Şirket-i Osmaniyesi İdaresinin İçyüzü Anadolu ve Bağdat demiryollarının işleyişi ve çalışma koşulları hakkında oldukça canlı tasvirler içeriyor ve şirket yönetiminin haksız uygulama yolsuzluk ve kanun tanımazlıklarına bilhassa II. Abdülhamit yönetiminin kimi ileri gelenleri ile şirket idaresi arasındaki samimi ilişki ve menfaat ortaklığına ve bunun halka ve ülkeye bedeline dair bir iddianame niteliği taşıyor. Doktor Gavril yıllarca çalıştığı şirkette edindiği deneyimler ve bir araştırmacı titizliğiyle derlediği belgeler aracılığıyla şirketin yolsuzluk ve kanunsuzluklarını okura sunarken Anadolu Demiryolları Şirketi'nin en başta Genel Müdür Huguenin olmak üzere yabancı sermaye ağırlıklı yönetimini ağır ithamlarla suçluyor ve demiryolu hattı idaresinin denetimi ve ıslahına ilişkin Osmanlı yurtseverliği ve meşrutiyetçiliğini temel alan bir siyasal pozisyonu savunuyor. Üstelik Gavril'in her satırından demiryolu hattında çalışan emekçilere karşı derin bir ilgi ve yakınlık ile hattın gerçek sahibi olarak nitelediği Osmanlı halkının menfaatlerini gözetmenin en üstün değer olduğunun idrakindeki yurtsever bir bilinç süzülmekte. Demiryolu emekçilerinin şirket idaresinin keyfilik ve zorbalıklarına karşı örgütlenme çabaları ve gerçekleştirdikleri grevin de örgütleyicilerden olan Gavril'in ilk elden tanıklıkları geç dönem Osmanlı emek ve iktisat tarihçiliği açısından paha biçilmez bir kaynak.
Memleketin ilk modern büyük projesinin kilometre garantili sözleşmeleri tarifelerde şirket yararına yapılan oynamalar akraba kayırmacılığı liyakatsiz atamalar sermayeye hükümet eliyle aktarılan devasa kamu kaynakları siyaset ile ticaretin iç içe geçişi ve elbette acımasız emek sömürüsüne dair içerden bilgiler aktaran Doktor Gavril'in bu tarihi vesikası ne hazindir ki yüz yıl sonrasının okuruna da pek tanıdık gelecek!
Stefo Benlisoy'un Önsöz'üyle...