Ahmet Hikmet'in edebiyat dünyasında tanınmasını sağlayan ilk kitabı Hâristan ve Gülistan küçük ama önemli olayları içeren şairane sözlerle süslü mensur şiirler monolog ve mektuplar şeklinde yirmi iki hikâyeden oluşur. 1901 yılında Edebiyat-ı Cedide kütüphanesinin dokuzuncu eseri olarak yayımlanan Hâristan ve Gülistan Almanca Fransızca ve Macarcaya çevrilir.
Ahmet Hikmet bu eserindeki hikâyelerinde olay aktarımından ziyade duygu ve düşünce sorgulamalarına yer verir. Hayal-hakikat çatışması evlilik problemleri güzellik kavramı Batılılaşma sevdası kadınların duygu dünyası ve hayata bakış açıları geleneksel ile modern yaşam tarzının karşıtlıkları Müslüman Türk insanının hayat anlayışı gibi o dönemin modası sayılabilecek konuları genellikle aşk ekseninde işleyen Ahmet Hikmet bir yandan geleneksel yapıyı analiz ederken diğer yandan da yeniliklere açık olduğumuzu vurgular.
Türk düşünce ve edebiyat dünyasında önemli bir yere sahip olan Ahmet Hikmet Müftüoğlu pek çok yazar tarafından övgüyle söz edilen bu eseriyle çok sevdiği milletinin hizmetinde olmaya devam edecektir.