Hareketin komutasını elinde tutan Amiral Carden gemiler Çanakkale Boğazında toplanıp da bombardımana başlar başlamaz; Türk istihkâmlarının tahrip edilebilmesi için karaya asker çıkartmanın zorunlu olduğunu kavramıştı. Daha deniz hareketini karadan bir hücumla desteklemek söz konusu değildi fakat işgal için yeteri kadar kara kuvveti getirtmek gerekiyordu. Böylece İngilizlerle Fransızlar bu hareketi yalnız yürüteceklerdi. 10 Mart günü Boğazın en dar yerine kadar sokulup beş gün sürekli olarak istihkâmları bombardıman eden denizciler kendi olanaklarıyla başarıya ulaşmayacaklarını anlamışlardı: "Gelibolu Yarımadasındaki topçu kuvvetlerinin temizlenmesi gerekir" diyorlardı. Kitcher Çanakkale'ye bir piyade tümeni göndermeye razı olarak bir ülke dışı birliği kurdu. Donanma karşısında bulunduğu güçlüklerin farkında olduğu halde Winston Churchill'in baskısı ile 18 Martta var gücüyle savaşa girişti ise de yenildi ve gemilerinin üçte birini kaybetti. 18 Mart bozgunu eğer başlangıçtaki düşünceye bağlı kalınsaydı bu seferden vazgeçilmesini gerektirirdi. Ama insanların güçsüzlüklerini itiraf etmeleri olası mı? Bütün İslâm dünyası Türklerin zafer kazandığını öğrenirse yerinden oynardı.