Bundan tam yüzyıl önce uzun süren savaşlarla yıkıma uğramış âdeta uçuruma sürüklenmiş ama büyük bir direnç gösterip ayağa kalkmış bir ülkenin o günkü koşullarıyla ilgili pek çok kaynak mevcut. Bunlardan en önemlisi Frunze'nin Türkiye Anıları'nı bu hatıratın yazılışının 100. yılında yeniden okurların dikkatine sunuyoruz.
Olağanüstü yetenekteki bir elçinin sıradışı Anadolu seyahati... İlk sayfalardan itibaren şaşırtıcı bilgiler ve keskin gözlemlerle karşılaşırız. Frunze'nin anlatımı yalındır ama sanki klasik Rus edebiyatının gerçekçiliği izlenircesine o ölçüde zengin motifler art arda sıralanır. Öncelikle yoksulluğu iliklerine kadar tecrübe etmiş bir halkın psikolojisi ve içinde bulunduğu ortam çok iyi yansıtılır. Frunze karşılaştığı kişilerden köylülerden resmî görevlilerden mükemmele yakın tahliller çıkarır ki bunların arasında her türlü imkânsızlıklara rağmen kendisini iyi yetiştirmiş idealist insanlar da vardır. Öte taraftan Frunze Türkiye'nin idari yapısını ve bürokrasisini ayrıntılarıyla etüt eder. Siyasi ortamdaki derin kırılmaları gösterir ve ülkenin o zamandan beri süregelen ikiye bölünmüşlüğünün altını özellikle çizer.
Rus ihtilalinin önderlerinden Mihail Frunze Türkiye tarihi açısından sembolik değerini her zaman korumuştur. Onun Anadolu insanına dostane yaklaşımı büyük bir sempati toplamıştır. Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı'nda Atatürk'ün heykeli arkasındaki siluetiyle Frunze'nin hatırası bugün hâlâ yaşamaya devam etmektedir.