Selahattin Enis Ayarı Bozuklar'da Milli Edebiyat döneminin ahlaksız ikiyüzlü cahil ve menfaatçi karakterlerini anlatır. Anadolu'yu köyü kasabayı her türlü ahlaki çöküşün ana mekânı olarak betimler. Hem insana hem Anadolu'ya bakış açısı oldukça realist ve natüralisttir. Başkahraman Mahmut'un çocukluğundan askere gidişine kadar başından geçenler Ayarı Bozuklar'ın çekirdeğini oluşturur. Mahmut'un II. Meşrutiyet devrinde küçük bir Anadolu kasabasında başlayıp İstanbul'da Sirkeci'de sona eren trajik hikâyesi bildungsroman türünün edebiyatımızda bir örneğidir. Selahattin Enis Ayarı Bozuklar'da memleketin her köşesine nüfuz eden ahlaki facianın gerçekçi bir tablosunu ortaya koyar.