İKİNDİ AĞACI
Sıtkı Bey'e kulak verin...
Bal bozkır çiçeklerinin nektarı reçine devasa kütüklerin özüdür. Doğanın imbiğinden geçip kıymet kazanmıştır. Şifadır dertlere dermandır. Tıpkı tecrübe gibi...
Hayatın imbiğinden geçirilmiş deneyimlerdir tecrübe. Kolay kolay bulamaz hiçbir parayla satın alamazsınız. Yaşanmışlıkların özünden arta kalan ustalıktır. Ömrün süzülüp damıtılması en işe yarar yanlarının seçilip alınmasıdır. Sıtkı Bey'e kulak verin bakın neler söylüyor neler...
Hani hep deriz ya; "Keşke on sekiz yaşına geri dönsem de bu hayat tecrübesiyle yeniden yaşasam."
Bizim on sekize dönme şansımız yok ama on sekizde olanlar bu kitapta yazılanlara kulak verin. Yaşamınız boyunca İşinize çok yarayacaktır.
HAYATIN KADINLARI
İsimleri yaşları bulundukları şehirler farklı olsa da yaşadıkları hissettikleri ve söyleyemedikleri aynı... Görünmeyen prangalara kalplerinde açılan yaralara rağmen hayata tutunma çabası.
Bunca zamandır içinde haykırdıklarını artık dışa vurma vakti! Haykır hem de hiç haykırmadığın kadar daha çok haykır. Bırak son kez kanasın yaraların izin ver hafiflesin yüreğin.
Yaşamak! Özgürce saygı ve sevgiyle paylaşabilmek yarınları taptaze umutlarla senin de en doğal hakkın umutla yarınlara bakmak...
Biliyorum çünkü senin de bir hikâyen var tıpkı bu kitapta anlatılanlar gibi...