Edebiyat dünyasının genç kalemlerinden Fatma Atıcı söylenmiş ya da söylenmemiş ama ille de yaşanmış kimi tabir edilmiş kimi edilmemiş nice cümle biriktirdi heybesinde. 2012'de ilk göz ağrısı "Beyaz" okuruyla buluştu.
Elinizdeki kitap yazarın Nisan 2021 tarihli üçüncü romanıdır.
"Bela ve musibet anında bunu kimden bileceksin nasıl karşılayacaksın? Sebeplere mi takılacaksın onlarla kavga mı edeceksin yoksa Allah'ın görünen o sebebin ardından sana ne söylediğine mi kulak vereceksin? İnsanı kul olmaya götüren nokta da burasıydı galiba. Ben bunu hiç başaramamıştım. İyi gün kulu olmuştum hep. Evet evet benden olsa olsa iyi gün kulu olurdu!"
Güçlü kalemi ve sürükleyici anlatımıyla tanıdığımız Fatma Atıcı'dan fark edişin arayışın ve kavuşmanın seyrinde bir civanmertlik hikâyesi.
Günümüz dünyasının keşmekeşinde umudu yeşertenlere insan kalabilme mücadelesinde etrafına ışık olanlara dair bir güzelleme. Kelimelerin ardında karşılaştığımız Harakânî Hazretleri'nin bugüne uzanan derin hikmetiyle "Civanmert kimdir nasıl civanmert olunur"u anlatma gayretinde bir roman.
Kendi ezeli hakikatiyle karşılaşan Allah'ı layık olduğu şekilde zikredememenin hüznünde yaşayan civanmertlerin hikâyesi.
Nazlı'yla tanıklık ettiğimiz insanın irfan kervanına katılınca tüm şüphe ve vehimlerden kurtuluşunun korkularına galebe çalışının o derin anlatısının Yüce Sultan'ın fütüvvet ahlakıyla harmanlandığı soluksuz okunacak bir eser.