Tarih öncesi bir atadamın "yeniden doğuşun baharına" yaptığı bir yolculuk...
Önce kaçakçılara sonra gerillalara ve nihayet yakalandıktan sonra "itirafçı" olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne çalışmış "Reşo" isimli mayın bulma yeteneğine sahip bir katırın gazetelerden toplanmış gerçek bilgilerle kurgulanmış biyografisi...
Farklı kollardan akan iki nehir gibi başlayan olayların geçtiği coğrafyadaki Dicle ve Fırat nehirleri gibi önce bağımsız aksalar da sonra şaşırtıcı şekilde birleşen iki öykü..
Klasik ve çağdaş bu iki mitin bir araya gelmesi herkesin katılaşmış fikir çıkar ve beklentilerinde sabitlendiği bireylerin kitlelere dönüştürülerek yönlendirildiği bir çağda sorunlarımıza yeniden farklı gözle bakmayı sağlayabilir mi?
Egemen siyasetin metamorfoza uğrattığı sorunlara edebiyatın yaratıcı penceresinden farklı bir bakış...