Şırnak binlerce yıla dayanan tarihi Mezopotamya topraklarını bereketlendiren Dicle nehri ve insanlığın ikinci babası olan Hz. Nuh aleyhi selamın gemisine konaklık eden misafirperver Cudi dağı ile önemli bir tarihsel ve kültürel mirasa sahiptir. Bu kadim kültürden beslenen birçok bilim insanı bilimin gelişimine sessiz ama büyük katkılar sunmuştur. Bilgisayar ve ağlarına benzer karmaşık sistemlerin temelini oluşturan sibernetik biliminin kurucusu olan ve Leonardo Da Vinci'nin ilham aldığı batı dünyasının "Gazali" olarak bildiği İsmail Ebul-iz El Cezeri gibi. Şırnak günümüzde de önemli bir jeopolitik konumdadır. İki ülkeye sınırı olan Şırnak Türkiye'nin Ortadoğu'ya açılan ve en büyük kara sınır kapısı olan Habur Sınır kapısının bulunduğu şehirdir.
Ancak Şırnak'ın sahip olduğu bu büyük potansiyeli tam olarak kullandığı söylenemez. Her türlü tarımsal ürünün üretilmesine olanak sağlayan Dicle nehrinin suladığı verimli Mezopotamya toprakları katma değeri düşük tarımsal ürünlerin üretiminde kullanılmaktadır. En büyük kara sınır kapısının bulunduğu Şırnak Türkiye'nin gelir düzeyi en düşük illeri arasında yer almaktadır. İsmail Ebul-iz El Cezeri'nin torunları sınavlarda maalesef son sıralarda olma kaderinden bir türlü kurtulamamaktadır. Bunun önüne geçmenin öncelikli yolu ili her açıdan bilimsel olarak tanımak bilmek ve anlamaktır. Tam da bu noktada hazırlanan bu kitap ili tanımaya bilmeye ve anlamaya hizmet etmektedir.