Bazı hayat hikayeleri vardır; insanın ayağını yerden ayırır.
Elektrik çarpmışa çevirir düşündürür afallatır.
Başını avuçlarının içine aldırtır muhasebe yaptırır.
Çekersin yekun çizgisini. Yanarsın!
Pervasızca yürüdüğün rotaları sorgularsın.
Ürperirsin soğuk soğuk terlersin pişmanlıklar yaşarsın.
Bir derin acı oturur boğazına...
Tıkanırsın!
Kimbilir kaçıncı kez tövbeye sığınırsın.
Ömrünün kalan kısmında "haza insan" olacağına dair sözler verirsin.
Beyhude geçen günlerinle belki günahlarınla yüzleşirsin.
Hayalindeki hayatlara özenirsin "gıpta" edersin.
Boğazındaki acı büyür derin bir "ah!" çekersin.
Ellerini açar boynunu bükersin.
Pıtır pıtır dökülen gözyaşlarını şahit tutar "başka biri" olmaya niyetlenirsin.
Biliyor musunuz hayatım boyunca hep "rotaları düzeltici" hikayeler yazmak için uğraştım zira buna herkesten ziyade kendim muhtaçtım.
Yürek alevlerine "kıvılcım" olsun diye.
"Gönül Kılavuzları" imdada gelsin diye.