Küçük kahramanlarımız Ahmet ile Ayşe macera dolu yolculuklarını bu kez muzip şoför Pala Selim'in kullandığı dolmuş ile gerçekleştiriyorlar. Kasabaya giderek akrabalarını ziyaret eden bu ziyaretlerinde küçük kuzenleri ile ilk defa karşılaşan küçük afacanların heyecanına ortak olmak istemez misiniz?
"İçeri girdiklerinde Ayşe ile Ahmet neredeyse sevinçten uçacaktılar. Karşılarında tatlı mı tatlı şeker mi şeker minicik bir bebek duruyordu. Bu ne şirin şeydi böyle! Dalıp gitmişlerdi minik kuzenlerinin yüzüne. Teyzelerinin coşkulu sesiyle ancak gelebildiler kendilerine."
"Tonton dedem. Ben hep midemin gıdası olur diye düşünüyordum. Hâlbuki midemin yemeğe ihtiyacı olduğu gibi gözlerim de bakacak güzel şeyler istiyormuş. Kulaklarım dinleyecek güzel sesler istiyormuş. Burnum koklayacak güzel kokular istiyormuş. Aklım güzel düşünceler faydalı bilgiler istiyormuş. Kalbim ve ruhum ibadet istiyormuş. Ah canım âzâlarım beniiim! Meğer sizleri ne çok ihmal etmişim."
İnsanların sadece midelerinin değil tüm organlarının gıdaya ihtiyaç duyduğunu söyleyen küçük Ahmet ve Ayşe acaba kuzenleri ile kasabada nasıl bir macera yaşayacaklar! Kasabada geçen macera dolu bir tatilde küçük afacanlar ile heyecan dolu anlar yaşamaya hazır mısınız?