Edebiyat bir uygarlığı veya bir devri anlamanın; onun ruhuna nüfuz etmenin en iyi yollarından biridir. Tarih kitaplarını okuyarak yapamazsınız bunu. Zira onlar çoğunlukla geçmişi savaşlar krallar ve sınırlar karmaşası içinde sunarlar. Oysaki çağın ruhu bir şarkıda bir ilahide veya bir hikâyede daha iyi hissedilir; daha içeriden yakalanır. O yüzden bazen sırf geçmişi daha iyi anlamak için edebi metinleri okumak gerekir.
Türkçede antik uygarlıkların tarihine dair telif veya çeviri çok kitap var; ama onların edebiyatlarını ele alan çok az kaynak var. Elinizdeki bu kitap böylesi bir boşluğa hitap etmek niyetiyle yazıldı. Kitapta geçmişten bugüne devasa bir coğrafyada müthiş bir devinimle akan edebiyat ırmağı ikna edici bir yalınlıkla anlatılmaya çalışıldı.
Kuşkusuz temel amacımız milattan önceki üç binyılın edebiyatı hakkında genel bir bakış sunabilmekti. Bunu yaparken de okuru eserlere ve isimlere boğmadan daha çok dönemlere ve onların değişen ruhuna odaklandık. Belli bir türe ait çeşitliliği ise en iyi örnekler üzerinden vermeye çalıştık.
Elinizdeki bu kitap okurun zihninde eski uygarlıkların edebiyatlarına dair tarihsel bir bakış ve genel bir harita oluşturabilmişse amacımıza ulaştık demektir.