Hayat sürekli bir çizik daha atarak geçmesini bekliyor insanın. Gülerek yenilerek bir daha başlayarak başlamaya fırsat bile bulamayarak geçip gidiyoruz ondan. Biri ötekine benzeye benzeye öteki berikine inatla benzemeyerek yaşıyor hikâyesini. Ama ne yaparsak yapalım hepimizin üzerinde hayattan bir çizik izi.
Mehmet Fırat Pürselim 2017 Orhan Kemal Öykü Ödülü ve 2017 Türkan Saylan Sanat Ödülü alan Akılsız Sokrates kitabındaki öykülerde kurguyla gerçeği incelikle harmanlıyor. Akılsız Sokrates tekrar tekrar okunması gereken kalıcı bir eser olarak yolculuğuna devam ediyor.
"'Bir çocuğumuzun olacağını bilmek seni mutlu eder beni gene eskisi gibi seversin sanmıştım. Yanılmışım... Çocuğumuzun fotoğrafının üzerinde sigara söndürecek kadar benden nefret ettiğini bilmiyordum. Öğrendim. Merak etme başına dert olmayacağız. Önce doktora sonra avukata gidiyorum. Not: Kendine kötü bak. Allah belanı versin.'
Çöpün içinde ultrason fotoğrafını buldum. Parçaları birleştirerek hastanenin adını öğrendim. Evden fırlayarak çıktım 'Koş Sokrates koş!' diye Kordon'da bağırarak fuleli bir koşu tutturdum."