Modern Çağ'ın tüm siyasi sistemleri birbirinden farklı üç ideolojinin ürünüdür: ilki ve en eskisi liberal demokrasidir; ikincisi Marksizm'dir ve üçüncüsü de faşizmdir. Bu sistemlerden son ikisi yani Marksizm (ve türevleri) ile faşizm (ve alt kolları) başarısız olarak tarihin sayfalarında kaybolmuştur liberal demokrasi ise artık bir ideoloji olarak değil toplumların 'varsayılan ayarı' gibi faaliyet göstermekte ve dünya kamuoyunda temel standart olarak genel kabul görmektedir. 21. yüzyılın başlangıcında liberalizm tarafından hükmedilen günümüz dünyası bir post-politik gerçekliğin kıyısındadır: liberalizmin değerleri bu gerçeklikte yaşayan insanların hayatlarına o kadar yerleşmiştir ki insanlar artık liberalizmin bir ideoloji olduğunu ve bu çerçevede hareket ettiğini fark ve idrak edemez hâle gelmişlerdir. Bunun neticesinde tüm dünyayı bir 'evrensel ayniyet' zihniyetinin sarmalına çekerek halkları ve kültürleri eşsiz kılan her şeyi yok eden liberalizmin dünya siyaset söyleminde tekelleşmesi yönünde bir tehlike baş göstermiştir.
Sovyet dönemi sonrası Rusya'nın en ünlü ve saygın siyaset bilimci ve jeostratejistlerinden birisi olarak kabul edilen Rus gücünün Amerikan hegemonyasına karşı bir denge merkezi olarak hareket edebilmesi adına çok kutuplu bir dünya düzeninin temsilcilerinden biri hâline gelerek küresel arenaya geri dönmesini savunan Avrasyacılık Hareketi'nin önde gelen isimlerinden Profesör Aleksandr Dugin'e göre ise liberalizmin yarattığı bataklığı kurutmak için gereken şey dördüncü bir siyaset teorisinin geliştirilmesidir bu öyle bir teori olmalıdır ki ilk üç ideolojinin enkazları içerisinde gezinerek her birinin yararlı olabilecek unsurlarını tespit etmeli ve bünyesine katmalı ancak kendi içerisinde yenilikçi ve benzersiz kalmayı başarmalıdır.
Uzun yıllardır Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in danışmanlığını yapmakla kalmayıp bugünün Rus jeopolitik stratejisinin yönünü de aktif olarak etkileyen ve "Amerikan İmparatorluğu mutlaka yok edilmelidir!" dediği için Amazon.com gibi Amerikalı nice web alışveriş sitesinde eserlerinin satışı yasaklanan Profesör Dugin Dördüncü Siyaset Teorisi isimli eserinde son iki yüzyılın ideolojik tahlilini ortaya koyduktan sonra dünyanın siyasi geleceğinin gidişatını pekâlâ şekillendirebilecek yepyeni bir fikre giriş yapıyor ve okurlarına adım adım takip edilecek bir siyasi programdan ziyade böylesi bir teorinin neşvünema imkânı bulmasını sağlayacak parametreleri sunarak bu kapsamda ele alınması gereken konuları özetliyor.