Resmî ve hususî yazışma kaidelerinin anlatıldığı inşâ ya da yaygın adıyla kitâbet disiplini başlangıçta tahrîr/tahrîrât muharrerât; günümüzde ise yazma sanatı yazılı anlatım kompozisyon gibi ifadelerle karşılanmıştır. Bu düzyazı uğraşısının önceleri devlet kademelerine yazma-yazışma kurallarını talim etmiş aday/memur yetiştirme maksadıyla dönemin meslek eğitim programlarında yer aldığı görülür. Özellikle Tanzimat devri sonrası dil kazanımları kapsamında ortaya çıkan ihtiyaç ve hedeflerle bağlantılı olarak eğitim-öğretim kurumlarının müfredatı arasına giren kitâbet dersi sahih ve fasih yazı yazma öğretisi olarak da bilinir.
Kendi döneminin yazma becerisi kazanımları ölçüsünce meydana getirilmiş Numûne-i Kitâbet geçmişe dair bir öğretim anlayışını hatırlatmak-tanıtmak gayesiyle ele alınmıştır. Metin çeviri yazı tekniği kullanılarak günümüz alfabesine aktarılmıştır. Osmanlıca öğretiminde yararlanılması adına çeviri yazı metni ile Osmanlıca metin yan yana olacak şekilde sıralanmıştır. Tasdik ve tasvip edilerek denenmiş bir öğretim yöntemini amaç ve araçlarıyla beraber tekrar tanımak gerekli bir çabadır. Çünkü yazı yazma uğraşısının düne ait yöntem ve birikimlerinin izini sürmek veriler üzerinden yaklaşımları belgelemek; gelişme merkezli değişim tecrübesini geleceğin faydasına sunmak mühimdir.