21. yüzyıl başında çoğu insan sosyalizmin denendiğini ve işe yaramadığının görüldüğünü Marksizmin yanlışlandığını düşünüyor. Sungur Savran Marksistler kitabında aksini savunuyor. 20. yüzyıl sosyalizm deneyiminin tam tersine Marksizmi doğruladığını ileri sürüyor. Çöküşün Marksist teorinin ve programın bir aşamada terk edilmesi dolayısıyla gerçekleştiğini vurguluyor.
Yazar birinci ciltte Marx ile Engels'in Avrupa çapında yaşanan 1848 devrimlerinden başlayarak Birinci Enternasyonal'den geçerek ta 1889'da İkinci Enternasyonal'in Marksist bir örgüt olarak oluşumuna kadar ulaşan pratik mücadelesinin nasıl teori ve programın harcını kardığını göstermiştir. Hedef Avrupa devrimidir araç Enternasyonal'dir kurulacak devlet Avrupa çapında olmalıdır. 1917 Ekim Devrimi'nin önderi Lenin ise Avrupa devriminden dünya devrimine sıçramıştır çünkü kapitalizm artık bir dünya sistemidir.
Savran'a göre Lenin sonrası sosyalizmi klasik Marksizmin bütün kurucu atalarının enternasyonalizmi ile tek tek devrimlerin milliyetçi bir çerçeveye hapsolması arasındaki çelişkinin ürünüdür. Bu ikisi arasındaki mücadeleden doğan "milli komünizm" yazara göre Marksizm açısından programın tanınmaz hale gelişi 20. yüzyılın koşullarından doğan bürokrasi açısından ise bir savunma mevzii olmuştur. Savran Marksizmin yeniden insanlığın özgürleşme mücadelesinin kılavuzu haline gelebileceğini ama bunun ancak 20. yüzyılın derslerini çıkarma koşuluyla mümkün olacağını öne sürüyor.