Üniversite öğrencileri aydınlar ve felsefe meraklıları için felsefe tarihleri her zaman ilgi çekicidir. Bunlar içinde hem en ciddilerinden biri ve hem de Türkçeye ilk çevrilenler arasında olması bakımından Karl Vorländer'in Felsefe Tarihi önemli bir kaynaktır.
Vorländer eserine başlarken felsefeye çeşitli tarihî dönemlerde verilen anlamları kısaca açıkladıktan sonra bir felsefe tarihi yazarının taşıması gereken özelliklerden söz eder. Buna göre tarihçinin eleştirel tarih metodunun ilkelerine uyarak olguları inceden inceye araştırması ve derinlemesine öğrenmesi gerekir. Olguların bu metoda uygun olarak özenle tespit edilmesinden sonra artık onları tarihî bir tasvir meydana getirebilecek tarzda birleştirmek söz konusudur. Bu konuda yazarın felsefe tarihini bütünüyle kendi bakış açısına göre inşa etme havasına kapılmadan belirli oranda subjektif davranması eseri renkli bir hâle getirir.
Vorländer bu subjektiflik dozunu çok iyi ayarlayarak eserini bütünüyle belirli bir görüş açısından ele alınan tekyanlılıktan veya hiçbir bakış açısı olmayan kuru bir bilgi yığını olmaktan kurtarıyor ona ruh ve canlılık katan bir
özellik veriyor.
Uzunca bir süredir başvuru eser niteliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olan bu eserin Türkçede yayınlanan ilk tercümesi sadeleştirilerek günümüz diline uyarlanmıştır...