En büyük umuttur vazgeçmemek...
Küçükken sahilde oyunlar oynayan masum çocuklardık hepimiz.
Sonra kimimiz iyi kimimiz kötü roller üstlendik.
Kötüye neden kötüsün iyiye neden iyisin diye sormak aklımıza gelmedi.
Herkes; herkes kadar iyi herkes kadar kötüydü.
Bir çember etrafında dönüp durduk.
Kimi birilerini kimi dünyayı kimi de kendini kurtarmayı düşündü.
Herkesin yaşama yüklediği anlamlar farklılaştı.
Ama önemli olan bir şey vardı elbet.
Sadece bir gün değil her gün özgür olmak için güzel bir gündü.
Özkan Sağın kendine özgü mizah anlayışını yine kendine özgü akıcı üslubuyla yansıttığı bu ilk romanında bireyin kendini tanıma gerçekleştirme ve özgürleşme yolculuğunu bireysel bir anlatı ekseninde değil daha geniş kapsamlı toplumsal bir dönüşüm hikâyesi olarak ele alıyor.
Politikadan felsefeye psikolojiden tarihe ayrılığa aşka ihanete yani hayatlarımızın parçası olan her şeye dair bu romanın sayfalarında; evde işte okulda mahallede sokaklarda olduğu gibi yine göz göze geleceğiz hepimiz.