"Yani ne bileyim insan dışında bir varlık olsaydım muhtemelen bir hamam böceği olurdum. Dünya bir atom bombasıyla yerle bir olsa en son ben ölürdüm."
"Neyse boş ver. Sen keyfine bak. Ölü olmanın tadını çıkar. Dünya gerçekten yaşanacak yer olmaktan çıktı. Cennette misin cehennemde mi ya da öyle bir yer var mı yok mu bilmiyorum ama emin ol gittiğin yer buradan çok daha kötü değildir; biz cehennemimizi bu dünyada yaşıyoruz kardeşim."
"Benim yaşımdaki diğerleri gibi bir köşede inzivaya çekilip ölümü beklemeyecektim. Uçaktan uçağa diyardan diyara koşup ölümün peşinden gidecektim. Kadim kaideydi kaçan her daim kovalanırdı. Bu sayede kalan ömrüme bir anlam katabilir ömrümün son düzlüğünde Nuriye'ye duyduğum aşkın acısını unutabilirdim."
"Gece Meryem'in itiraflarını düşündüm. İlahi bir şaka olmalıydı yaşadıklarım. Doğruldum. Evin içi leş gibi rutubet kokuyordu. Burada iki ay yaşayan insan soluğu sanatoryumda alırdı. Bense yarım düzine insanı aynı anda içine alabilecek bir krematoryumun hayalini kuruyordum."
"Kumarda kağıt saymaya benzemez bu iş Adem." dedi. Korkudan sesi titriyordu.
"Kumarda önünde ne var ne yok her şeyini masaya kimler sürer?" diye sordum.
"Kaybedecek bir şeyi olmayanlar." dedi biraz düşündükten sonra "Ya da kaybetme ihtimali bulunmayanlar." diye ekledi.
"İşte ben o kaybedecek bir şeyi olmayan ve kaybetme ihtimali bulunmayan adamım." dedim.