"Weimar Cumhuriyeti'nin çarpıcı bir özelliği dönemin yetkin kamu hukukçularının karşılaştıkları güncel sorunlara yoğun bir ilgi göstermeleri ve bu çerçevede kapsamlı tartışmalar yürütmeleridir. Kelsen ve Schmitt arasındaki tartışmayı özel kılan kamu hukukunun pek çok temel kavramına dair iki farklı görüşü içermesidir. Her şeyden önce korunacak olan anayasanın anlamı bir koruyucu arayışına yol açan tehlikenin kaynağı koruyucunun kim olacağı ve tüm bu sorunların arka planında yer alan başlıca mesele olarak demokrasi kavramı... Fakat tartışma konuları ve karşıtlıklar bunlarla da sınırlı kalmaz; devletin niteliği kuvvetler ayrılığının anlamı parlamentarizmin özellikleri ve sorunları siyasi partilerin işlevi yargısal kararın ayırt edici özellikleri ve tabii Rousseau'nun demokrasi kuramının yorumu konusunda da aynı keskinlikle devam eder."
Weimar döneminde yaşanan bir kamu hukuku tartışmasının bugün bir güncelliği var mıdır? Dünyanın popülist sağ siyasetlerin eksenine kaydığı anayasanın ve kamu tarifinin "kişisel ihtiyaçlara" göre sündürüldüğü demokrasinin pekâlâ siyasal "mugalata" olarak ele alınabildiği bir dönemde kuşkusuz bu sorunun yanıtı "evet"tir! Berke Özenç Demokrasiyi ve Anayasayı Korumak'ta içinde yaşadığımız çağın siyasal tartışma başlıklarından -belki de- en önemlisini Weimar döneminin ışığında kapsamlı bir şekilde ele alıyor.