"Hasan sen topraktansın beni iyi dinlemelisin!" demişti o kutsal adam. Mağaranın duvarına ışığı vuruyordu. Meşalenin aydınlığından daha parlaktı ışığı. Gölgesi yoktu o kutsalın. Belki de ilk dikkatini çeken bu ayrıntıydı. Gözlerinin yanlış gördüğünü düşünmüş ve dikkatlice birkaç kez yanılıyor muyum diye bakmıştı!
"Devlet idare etmek o kadar kolay değil" demişti kutsal ona. "Ama yanında hep biz olacağız. Bizi ne zaman ararsan bize her ne zaman ihtiyaç duyarsan yanında olduğumuzu göreceksin."
Beyaz giysileri hiç kirlenmeyen ve tertemiz parlayan kutsal canlının beline inen saçı da sakalı da paktı. Mağaranın nemli havasını dağıtan güzel bir kokusu vardı...
"Eğer bir davan yoksa hayatının da anlamı yoktur."
Hasan Sabbah
Herkesin bildiği tarihi kitapların içine fantastiğin büyüsünü karıştırıp farklı bir anlatım sunan Mehmet Kemal Erdoğan'dan muhteşem bir eser daha.
Dağın Şeyhi Hasan Sabbah'ı okurken Alamut Kalesi'nin mistik havasını soluyacak ve dünyanın ilk suikastçısının sıra dışı hayatına tanık olacağınız bu eseri elinizden bırakamayacaksınız...