Aydınlanma çağında yetişmiş olmakla birlikte uygarlık eleştirisi ve doğaya dönüş önerisiyle romantik akıma öncülük etmiş monarşiye karşı halkın egemenliğini savunmasıyla Fransız Devrimi'ni körüklemiş Rousseau'nun Dijon Akademisinin "Eşitlik" temalı tartışması için hazırladığı Eşitsizliğin Kaynağı ve Temelleri Üzerine kitabı; insanlığın altın çağını yerleşik düzene geçmesiyle toprak ve madenleri işlemesini öğrenmesiyle yitirdiği "işbölümü" ve "özel mülkiyet"in uygarlaşma sürecini daha başından sakatladığı ve insanlar arasındaki eşitsizliğin temeli olduğu gibi savları yüzünden yayımlandığı yıl (1755) büyük ilgi ve tepkiyle karşılanmıştır.
Bir uygarlık eleştirisi olarak da kabul edilen bu kitap doğuştan edindiğimiz zekâ ve beden eşitsizliğinin ötesinde sonradan edindiğimiz eşitsizlikleri de tartışmaya açmıştır.