Yayınevimiz Dursun Akçam'ın iki kitabını Köyden İndim Şehire ile KafkasKızı'nı birlikte okura sunuyor.
Köy yaşamı ile şehir yaşamının karşıtlığını uyuşmazlığını öyküleştiren Akçam toplumsal bir sorunu gündeme getirerek şehirlinin köylüğü küçümseyişini de ironik bir dille anlatıyor.
Ben kırk adım boylu evlerde meydan büyüklüğü ahırlarda yurdumun sultanıydım. Gün oldu güneşi ben doğurdum ben batırdım. Öyle günler oldu ki tarlada çayırda harman yerinde yıldızları sayarak uyudum... Oralardan koptum da bu kocamış yaşımda şeher dedikleri yerde dört duvar arasına tıkıldım. Önün masa sandalye ardın koltuk sepha ıvır zıvır. Adım atamazsın sandalye devrilir sehpa sallanır örtü bozulur biblo düşer. Bir yana çıkamazsın üstün ev altın ev karşın ev... Balkona atarsın özünü daracık yer beton kokar is kokar için sıkılır. Gözünü uzatamazsın boz yapılar keser önünü. Gözlerinle okşayamazsın dağların bulutlu tepesini koyunu kuzuyu çiçekli mor yaylaları! Kafesteki bir kuş gibisin. Kuştan da beter. Kuşun gözünde yasak yok senin var. Karşında pencerelere balkonlara karakolsuz yasak konmuş bakamazsın söz ederler "Yabanın köylüsü elin evini denetler!" derler. Onlar demese de benim gelinin demesi yeter! Dışarı çıksan gürültü toz kamyon sesi ezileceğim korkusu. Daha ileri gitsen yolunu yitirirsin. Toprağa hasret kaldım kızım.
(Köyden İndim Şehire)
Köyden İndim Şehire
Akova'dan Irgatların Derviş Kaz Eti Köyden İndim Şehire Aşk Clup Güllü Ana Propaganda
Sünnet Partisi Üç Silahşort Kanunu Köyün Enisdosu
Kafkas Kızı
Yiğit Avrat Anarşik Gülmez Ballı Ana Kafkas Kızı Kurtuluş Savaşı Yılları Haley