Dursun Akçam SevdamÜrktü'de yer alan öykülerinde Federal Almanya'daki Türk işçilerinin özellikle de 12 Eylül sonrası siyasî göçmenlerin yaşamına ironik bir dille odaklanıyor.
Aydın sorumluluğu kadın-erkek ilişkileri cinsellik aşk sevgi yalnızlık gurbet gibi temaları ele alırken; farklı kültürlerin çatışmasını yabancılaşmayı ve bunlardan doğan gündelik hayatın içindeki traji-komik durumları öyküleştiriyor.
Gelgelelim zaman uzadıkça benim entelliğim su koyuveriyordu bir uçtan. Gül'ün eleştirileri yoğunlaşmıştı. Zevksiz giyiniyordum. Gömlek kravat ceket arasında uyum olmuyordu. Çok dalgınım. Birlikte yürürken yanımda bir hanım olduğunu unutuyordum ya ileri gidiyordum ya geri kalıyordum!... Yemeklerde de çatalı kaşığı sağlı sollu birbirine karıştırıyordum... Oysa ben çok özenle giyiniyor özenle davranıyordum. Eskiye göre iki dirhem bir çekirdek entel olmuştum. Ortada bir başka neden olmalıydı?... Uzun sürmedi baklayı ağzından çıkardı bir gün. El altından erkundiğ yaptırmış bilgi toplamıştı. Ben düpedüz tehlikeli bir politikacıydım. Bazılarına göre de Allah korusun terörist! Ama Gül söylentilere yüzde yüz inanmıyordu. Entel olmayan kişiler entel olanların ardından sürekli dedikodular üretirlerdi. Kendisi için de yaparlardı bunu!... Ancak "azılı" değilsem eğer hangi gerekçe ile politik sığınma istemiştim?... Türkiye Cumhurbaşkanına "Sana alışamadım seni sevmiyorum" demiş olmamı inandırıcı bulmuyordu. Bir entele yakışmayan saçma sapan sözlerdi bunlar!
(Entel Hanım)
İçindekiler
Afgane Entel Hanım Tansiyon Erkek Süleyman'ın Gözleri Delegasyon Aile Var Şifre 446
Hem Babam Ol Hem... Schutzperson Türkiye'nin Gelini Sevdam Ürktü