adını koymaya karar vermeden önce
babanla saatlerce bir ada'da yürüdük
yüz yıldır aynı yerde duruyordu zeytin ağaçları
kokusu unutulan taş evlerin arasından
yabancı bir mezarın içinden geçtik
sönmüş mumlar vardı başlıklarında
aranılan cenneti bulmuş gibi
toprağın huzurlu koynunda uyuyordu
kaderi yazgısı tarih olan insanlar
belki de sürgündü her ölüm