Richard Rorty ve Jacques Derrida yirminci yüzyılın en çok ses getiren iki düşünürü. Bu iki ismi metaforlarla düşünmeye yaklaştıran ise dil anlam hakikat ve mevcudiyeti sorgulamış olmalarıdır. Bu tıpkı sudan çıkmış bir balığın nefes alma çabasına benzer. Onlar Batı felsefesine yönelttikleri eleştirilerle mutlak hakikat anlam ve bilgi sorunlarını dilin tarihsel akışına açmıştır. Dilin tarihsel akışında hiçbir aşkın söylem düşünce gösterge ya da bağlam sonsuza dek mevcudiyetini koruyamaz; zamanla diğerine göre "öteki" kalır. Felsefenin geleneksel problemlerine tarihsellik açısından yaklaşılan bu kitapta "öteki" olarak etiketlenen her söylemin metafor biçiminde düşünülebileceği anlatılmaktadır. Bu yapılırken metaforlara alışılmışın dışında ayrı bir işlev de yüklenmektedir. Öyleyse Platon'un iyi ideası Aristoteles'in ousia'sı Rorty'nin ironi'si veya Derrida'nın différance'ı birer metafor olarak kabul edilebilir mi? Metaforlarla Düşünmek engin Batı felsefesi okyanusundaki kavramların ve rasyonel akıl yürütmelerin ötesindeki metafor alanının anlaşılmasına dair bir kılavuz olacak...