Yüreğindeki devrim ateşini canı pahasına taşıyan cesur bir kadının direniş hikâyesi...
"Bütün dertleri ve gizli akıtılan acı dolu gözyaşlarını zenginlerin vicdanına yüklemek istiyorum!"
Birinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası komünist hareketin öncü eylemcilerinden ve en önemli şehitlerinden biri olarak kabul edilen devrimci ve teorisyen Rosa Luxemburg korkusuzca ve kararlı bir şekilde her şeyi sorguladı. Karl Marx'ın bazı teorilerine savaş yanlılarına monarşiye bürokrasiye emperyalizme ve cinsiyetçi erkek yoldaşlarına meydan okudu hepsine cesurca karşı çıktı.
Doğumundan ölümüne burjuva toplumunu ve normlarını reddeden hayatı mücadeleyle geçmiş bu cesur kadın statükoya alternatif arayan başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan birçok kişiyi büyüledi.
Onun adı Rosa Luxemburg'du. İnandığı doğrulara hayatını adamak onurlu bir yaşamın olmazsa olmazıydı ve öldürüldüğünde daha 47 yaşındaydı.