Bu kitapta bize armağan olarak verilen dilin -efsanelerden teorilere; kutsal kitaplardan filozofların düşüncelerine kadar- varoluş macerasını anlatmaya çalıştık. Daha sonra toplumsal bir varlık olan insanın dili toplum içinde daha etkili nasıl kullanabileceğine dair önemli birikimler sunduk. Kitabın ikinci bölümünde ise bizi biz yapan kendimizi ve hayatı keşfetmemizi sağlayan okuma sanatını ele aldık. Asrımızda internet televizyon ve diğer kitle iletişim araçları arasında bir üvey evlat muamelesi gören kitaplar için bu bölüm gerekliydi