Emeklemeye başladığımda her zaman aynı noktaya gidermişim.Kitaplarla dolu küçük odaya.Burası hücre gibibir yermiş.Yere bırakılır bırakılmaz çabuk çabuk odaya girer köşeye sinip ulaşabildiğim ne kadar kitap varsa hepsini bir bir yırtarmışım.Bir çok kıymetli kitabını bu vahşi kıyımda kaybeden babam hala vicdan azabı çektiğini söyler.
Fakat aslında bizimkilerin yapabilecekleri fazlada bir şey yokmuş.Çünkü ben gerçekten çok çok hızlıymışım.Ve kaşla göz arasında güzelim kitapların da canına okurmuşum.Kitaplar da o kadar çokmuş ki...Bu işi uzun zaman devam ettirmişim.