İmamiyye Şîası tarihinde en kritik dönemlerden birini oluşturan gaybet-i suğrâ on ikinci imamın 260/874 yılında gaybeti ile başlamış yerine vekâlet eden dördüncü sefirin 329/941 yılında ölümüyle son bulmuştur. İlgili dönemde Kumlu muhaddislerin Şiî hadis literatürüne önemli oranda katkıda bulunmuşlardır. Onların imamlar ve Şiî râviler ile doğrudan ve dolaylı irtibatları Şiî rivayetlerin Kum'a taşınmasında önemli rol oynamıştır. Zira erken dönemde Kummî nisbesiyle anılan râviler birçok Şiî isnadın medarı konumundadır. Kumlu muhaddislerin mezhepte öne çıkmasında bulundukları şehrin Şîa nezdindeki konumunun da önemli yeri bulunmaktadır. Nitekim Şiî tarihinin önemli merkezlerinden biri olan Kum şehri hicrî ilk asrın sonlarına doğru kurulmasına rağmen kısa sürede Şiîliğin merkezi haline gelmiştir. Bu durumda şehir hakkında takdis içerikli rivayetler önemli rol oynamıştır. Elinizdeki bu çalışmada Şiî hadis ilminin seyri İmâmiyye Şîası'nın gaybet-i suğrâ olarak isimlendirdiği dönemde yine mezhebin önemli ekollerinden birini temsil eden Kum yerleşkesinde ele alınarak bu dönemdeki Kumlu muhaddislerin rivayet üslûbu şehy-talebe ilişkileri aile isnatları Şiî merkezle iletişimleri gâlî görüşlere ve râvilere karşı duruşları ve telif edilen bazı eserlerdeki rivayet sorunları incelenmektedir.