Varlık âlemine gelişi tamamen kendi iradesi dışında cereyan eden beden ruh ve akıldan meydana gelen çeşitli istek ve arzuları korku ve ümitleri olan insan bu dünyada kendi varlığını sorgulayan ve anlamlandırmaya çalışan bir canlıdır. İnanma veya inanmama hürriyetine ve kabiliyetine sahip olan insanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik; şüphesiz Yaratıcısı ile olan ilişkisidir. Bu ilişki biçimi bir yaratıcının varlığını kabul etme (iman) veya etmeme (inkâr) şeklinde olabilir.
Esasen insan inanma ve bağlanma ihtiyacı olan bir varlıktır. Bu inanma ihtiyacı insanın tabiatından kaynaklanmaktadır. Din olgusunun tarih boyunca evrensel bir nitelik göstermesi insanın bu inanma ve bağlanma ihtiyacını ispatlamaktadır.