"Ve İsrafil Sur'a üfledi...
Kulakları sağır eden bir gürültü Zülkarneyn'in demir bakır ve katranla yoğrulmuş seddinin muhkem duvarlarını dalgalar halinde dövmeye başladı. Yerden bulutlara doğru yükselen çift boynuzlu dev kuleler ses dalgalarının etkisiyle çatırdayarak döküldüler."
Abbasi Halifesi el-Vasık Billah 842 yılında gördüğü bu rüyanın etkisiyle Samarra'da 50 kişilik bir heyet kurup Zülkarneyn Seddi'ni tetkike gönderir. Sellam Tercüman liderliğinde yola çıkan kervanın güvenliğini Tuğrul Böke komutasında 24 seçme Türk savaşçısı sağlarken ünlü alim el-Harezmi de halifenin elçisi olarak heyete katılır. Seyahat güzergahları Tiflis Emirliği Hazar Kağanlığı ve Atil Bulgar Hanlığı üzerinden Karanlık Topraklar ve Kuzey Buz Denizi'dir. Kervan son derece tehlikeli yollardan geçerek Ye'cüc- Me'cüc tayfasının hapsedildiği Temir Tak'a doğru ilerlerken başlarına gelmedik olay kalmaz.
Ancak asıl sürpriz onları Zülkarneyn Seddi'nde beklemektedir...