Raporda Şeref'in ölümünün mavzer kurşunundan yani karakol emriyle sivil giydirilmiş askerlerden birinin silahından olduğunu duyunca Eşref sevincinden kime sarılacağını ve ne diyeceğini şaşırmış halde boyuna "şükürler olsun" diyerek el açmış vaziyette tanrıya dua ediyor ve mutluluktan kah sağa kah sola sarılacak yani mutluluğunu paylaşacak birini arıyordu. Çünkü ulaştıkları bu bilgi sayesinde Eşref'in artık kardeş katili denilerek nitelenmesi ya da suçlanması ihtimali tümüyle ortadan kalkmıştı. Fakat otopsi raporunda bir silahtan daha kuşkulanılmış olunmasına karşın o silah doğru söylemek gerekirse ağabey Eşref tarafından kasabanın çok uzağında ve yalnızca kendisinin bildiği bir yerlere gömülmüş olduğundan bir daha ne gömüldü ne de gündeme geldi.