Dindarlık yaşama ve hissetme yönüyle bireysel tezahürleri açısından da sosyal bir olgudur. Dindarlık bireysellik yönüyle ne kadar subjektif bir karaktere sahip ise sosyal tezahürleri yönüyle de o kadar objektif ve gözlemlenebilir bir özelliğe sahiptir. Böyle bir olgunun iç ve dış faktörlerden çeşitli derecelerde etkilenmesi ona göre değişmesi ve şekillenmesi kaçınılmazdır.
Dindarlık konusu genellikle alan araştırmasına dayalı yöntemlerle ele alınarak incelenmektedir. Alan araştırmalarında veri toplama aracı olarak kullanılan anketlerin geliştirilmesi güvenilirlik ve geçerliliklerinin uygun yöntemlerle kontrol edilmesi belli seviyede teorik ve teknik yönden bilgi birikimini gerekli kılmaktadır. Aynı şekilde alan arastırmasından elde edilen veri analizi ve yorumlanması da temel ve uygulamalı istatistik konularında bilgi sahibi olmayı gerektirir. İstatistiksel testlerin üçüncü şahıslara yaptırılması elde edilen sonuçların gereği gibi ifade edilip yorumlanmaması da hatta test sonuçlarının hatalı okunması gibi riskleri de beraberinde getirebilmektedir.