"Transhümanizm her şeyden önce seküler bir akımdır. Seküler tüm akımlarda olduğu gibi transhümanizmde de din ya da Tanrı "belirleyici" ve "etken" konumunu yitirmiş "belirlenen" ve "edilgen" bir konuma indirilmiştir. Dolayısıyla fütürist bir perspektife sahip olan transhümanizmde birey ve toplum için dinin tanrının ya da tanrıların rolü bulunmamaktadır. Teist bir yapı olmaktan çok ateist bir yapı olan transhümanizmin taraftarlarının büyük çoğunluğu tanrıdan çok hayatta belirleyici olanın insan olduğunu düşünür. Bundan dolayı onlar tanrısal müdahale ve vahiy fikrini reddederler. Transhümanizmin tanrı yerine insanı belirleyici ve etken konuma yükseltmesi hümanizmin mirasçısı olduğunu göstermesi açısından önemlidir."
Muhammet Yeşilyurt
"İçinde yaşadığımız döneme teknolojik vaatlerin büyüsü ve hızın döngüsü hâkim. İşte bu yüzden neyle muhatap olduğumuzu neyi yaşadığımızı anlayacağımız fırsatı bırakmıyor bize. Teknolojinin hızı bizi önüne katıp götürüyor. Halbuki İnsan/Müslüman olabilmek İnsan/Müslüman kalabilmek için sürüklenmek değil şahit ve dahil olmak gerekir. Müslüman olmanın bu çağa özgü bir zorluğu varsa o da bilim-teknoloji-kapitalizm sarmalının içinde olduğumuzu fark etmemizi zorlaştıran bir atmosferle kuşatılmış olmamızdır. Muhatap olduğumuz ve "dijital metrik ağ akışkan vb." sıfatlarla tavsif edilen kültür hem "insanlık" anlayışımızı hem de hayatı ve ölümü tecrübe edişimizi derinden etkileyip dönüştürüyor. Müslümanlar insanı "ölümlü" bu dünyayı "imtihan" ahireti "asıl yurt" kabul ederler. Bu bakımdan tekno-bilimsel meseleler sadece pratik olarak değil felsefî metafizik kelamî açıdan da Müslümanların gündeminde olmalı."
Nazife Şişman