Dünden Bugüne Derebucak Tarihi Cenab-ı Allah'ın şu mesajlarını ihtiva etmektedir:
"Onlar yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler. Yeryüzünü sürüp işlemişler ve orayı kendilerinin imar ettiğinden daha çok imar etmişlerdi. Onlara da peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi..." (Rûm 30/9)
"Birçok memleketler vardır ki o memleket (halkı) zulmetmekte iken biz onları helak ettik. Şimdi o ülkelerde duvarlar (çökmüş) tavanların üzerine yıkılmıştır. Nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (ıssız kalmış) ulu saraylar vardır. (Hac 22/45)
Durum böyle iken Derebucak ve çevresine M.Ö. VIII. Yüz yılından itibaren yoğun bir yerleşime geçildiği anlaşılmaktadır. Derebucak İlk Çağdan itibaren muhtelif milletlerin Romalıların Selçukluların ve Osmanlıların hakimiyetinde kalarak bu güne kadar birçok milletleri sinesinde barındırmış hakkında tarihler yazılmaya değer; antik eserleriyle sıcak insanlarıyla ve tabiat güzellikleriyle Torosların arasına gizlenmiş saklı bir cennettir.