Kamo'nun adını ve bu cesur işçinin devrimci alandaki pratikleriyle ilgili hikayeleri ilk kez Arabidze'den duymuştum.
Anlattıkları o kadar şaşırtıcı ve efsanevi şeylerdi ki o kahramanlık günlerinde dahi olağanüstü cesareti sürekli yaver giden şansı şaşırtıcı becerikliliği ve bir çocuk ruhunun sadeliğini kendinde birleştirmiş böyle birinin varlığına inanmak zordu. Kamo'yla ilgili hikâyeleri ilk duyduğumda bir gün bunları yazacak olursam kimsenin gerçekte böyle bir insanın var olduğuna inanmayacağını ve okurun Kamo'yu kurgusal bir karakter olarak algılayacağını düşünmüştüm. Ben bile ilk duyduğumda Arabidze'nin anlattıklarını onun devrimci romantizmiyle açıklamıştım.
Ancak çok kez olduğu gibi gerçek bir kez daha karmaşıklığı ve çarpıcılığıyla kurguyu geride bırakmıştı.