200'ü aşkın kurban alan "Hayata Dönüş Operasyonu"nun başladığı gecedir. Bir eski siyasi mahkum olan Celal tam televizyonu kapatıp uyumak üzereyken ekranda ansızın cezaevinde beş yıl kaldığı koğuşun duvarının bir kepçeyle yıkılmakta olduğunu görür. Bir sessizlik çöker sonra. Karanlığın içinde bir yüreğin kıpırtısı duyulur. '76 yılının Siyasal'ı puslu bir şehir olan Ankara'nın sokakları ve mahallelerinde geçen devrimcilik yılları ülkeye bir kabus gibi çöken 12 Eylül darbesi Mamak Çanakkale cezaevleri ve bir yanda ölüme yatanların acısı öbür yanda bitimsiz bir aşkın hatırası arasında o sarsıcı soru: "Nasıl bir insan olarak öleceğim?" "Gün Ağarmasa" ölümün kırbacıyla terbiye edilen bir ülkede ortalama bir devrimci karakter üzerinden başarılı geri dönüşlerle bir zamanlar hayatı kökten dönüştürmeye tarihe yön vermeye cüret etmiş şimdiyse hayattaki ve tarihteki yerini arayan 78 kuşağının kabuk bağlamış yaralarını kaşıyor.