Çoban Yıldızı ilk defa 1925 yılında Vatan gazetesinde tefrika edilmiş ve aynı yıl kitap olarak basılmıştır. Basıldıktan çok kısa bir süre sonra da Mahmut Yesari'ye büyük bir ün kazandırmıştır.
Romanda varlıklı bir aileden gelen ve monden bir hayata tutkun Sadiye ile ona umutsuzca âşık Doktor Cemil Kâzım'ın acıklı hikâyesi konu edilir. Sadiye romana adını veren parlak bir Çoban Yıldızı'dır. Güzelliği ve parlaklığı bir yıldız gibi günden güne sönerken hayatta kalabilmek için direnir. Varlık içinde geçirdiği yıllarda sahip olduklarını har vurup harman savuran Sadiye elinde çaresizlikten başka bir şey kalmayınca yaşayabilmek için her yolu dener fakat trajik sonunun önüne geçemez. Doktor Cemil Kâzım ise içine kapanık ve sinik karakteriyle Sadiye'nin yok olup gidişini uzaktan seyrederken bir yandan da kendisini tüketir. Çoban Yıldızı bedbaht Cemil Kâzım ve Sadiye'nin macerasını anlatırken toplumun farklı katmanlarından her biri ilgi çekici pek çok karakteri de ölümsüzleştirir.
"Biz insanlar da bu yıldızlar gibi kendi âlemimizde bir an parlayıp sönüyoruz."