Antik ve modern zamanların arasında yer alan bu dönemde yeni ve muhteşem bir mimari geliştirilmesine rağmen sanat ve edebiyat askıda kalmıştır. Antik çağ cumhuriyetlerinin ve günümüz monarşilerinin yerine feodalizm adı verilen özel bir örgüt ortaya çıktı. Yüzyılların ürünü olan feodal beylerin bu egemenliği sonunda Louis XI Tudorlar ve onlarla çağdaş olan prensler tarafından sona erdirildi. Bütün ülkelerde krallar olmasına rağmen askeri ve dini şefler dokuzuncu yüzyıldan on ikinci yüzyıla kadar gerçek hükümdarlardı. Merkezi iktidarların gücü yoktu sınırlar sabit değildi. Egemen ve mülk sahipleri bölgelerini milliyet duygusunun var olmadığı çok sayıda küçük devletlere böldü. Bununla birlikte lorların üzerinde anlaşmaları ile varlıklarını devam ettiren yerel küçük krallıkların üstündeki bir imparator ile papalığın ortaklaşa paylaştıkları bir iktidar söz konusuydu. Orta Çağ Filistin Müslümanlarına İspanya'nın Faslılarına Albigensli sapkınlara veya Baltık putperestlerine karşı yapılan haçlı seferleri gibi dini savaşların damga vurduğu bir çağdır. Bu çağ aslında dünyayı yönetmeye talip olan iki güç Papalık ve İmparatorluk arasındaki bir mücadeledir.